Ünlü gezegen bilimci ve ilk astrobiyologlardan Prof. Carl Sagan, bilimin popülerleştirilmesine adanmış bir hayatın en büyük örneklerindendir. Yazdığı kitaplarla yüz binlerce okura erişen Carl Sagan’ın “Kozmos” isimli belgeseli, onun dünya çapında tanınmasında oldukça büyük bir etken olmuştur.
Carl Sagan’ın, 5 Eylül 1977’de fırlatılan Voyager 1’in 6.4 milyar kilometre uzaktan çektiği Dünya fotoğrafındaki “Soluk Mavi Nokta’ hakkında yazdıkları; evrenin sonsuzluğuyla karşılaştırıldığında Dünya’nın ne kadar küçük olduğunu ve tarih boyunca yaptığımız kavgaların ne kadar anlamsız olduğunu bizlere tekrar hatırlatmıştı.
Carl Sagan, bilimin popülerleştirilmesine adadığı hayatının önemli bir döneminde, birçok programda ve etkinlikte yer almıştır. Ancak biz bu yazımızda, Carl Sagan’ın bu çalışmalarının dışında, Türkiye’de bilimin popülerleştirilmesi adına, bilim karşıtı hareketlerle fedakarca mücadele eden her düzeydeki öğretmenlerimizin ve üniversite öğretim üyelerimize bir teşekkür olarak, onlardan birinin, Carl Sagan ile yaşadıkları kısa anıdan bahsedeceğiz.
İstanbul’daki bazı üniversite öğretim üyelerinin ve bilim gönüllülerinin, bilimin savunucusu ve dostları olarak, 1996 yılında kurdukları Bilim ve Teknoloji Vakfı (BTV) ile birlikte amaçlarından birisi, giderek yükselmekte olan bilim karşıtı hareketlerle mücadele etmek ve bilimin “halkımız içindeki ayak izini” büyütmekti.
Bu vakfın ilk etkinliklerinden birisinin, bir bilim şenliği olması kararlaştırılmıştı. Hem derneğin gelecek etkinlikleri için maddi destek bulmasına, hem de tanınırlığının artmasına katkı sağlaması hedeflenen bu etkinliğe, Türkiye’de de Kozmoz dizisi ve popüler kitapları ile tanınırlığı yükselmiş olan Carl Sagan’ın davet edilmesi düşünüldü ve 1996 yılında, Carl Sagan’a bir davet yazıldı.
Etkinlikte, tanıtımını yapmak için o dönemler Carl Sagan’ın yazdığı son eserlerden birisini Türkçeye çevirmeyi planlayan BTV, Carl Sagan’a daveti yazması için de, o dönem TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Uzay Teknolojileri Bölümü başkanı olan ve aynı zamanda da etkinliğin organizasyon komitesinde yer alan Prof. Mehmet Emin Özel‘i görevlendirdi.
“İstanbul’da bulunmanız ve şenliğimize katılmanız, bizlere, Antikite’den beri bilimin katettiği uzun yolun başlangıç noktası olarak kabul edilen verimli Anadolu topraklarında, bilimin yeni kalelerinden birini daha inşa edebilmemiz için çok önemli bir destek sağlamış olacaktır. “
sözleriyle Carl Sagan’a İstanbul’a gelmesi için davet mektubu yazan Prof. Özel, “Eğer bilim insanları ve bilimin savunucuları ve dostları olarak; giderek yükselen bilim karşıtı hareketlerle mücadelemizi sürdürmezsek ve bilimin halkımız içindeki ayak izini büyütemezsek, ülkemde, bilim meşalesinin kaderi de ne yazık ki Mars’taki yaşam gibi olabilir” diyerek, günümüzde oldukça çoraklaşmış ve nerdeyse asli işlevini yapamaz duruma getirilmiş bilim ve üniversite dünyamızın durumunu isabetle öngörmüş ve bilimin popülerleştirilmesinin, ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu ısrarla dile getirmiştir.
25 Ağustos 1996 yılında yollanan bu mektuptan yalnızca 4 ay sonra, Carl Sagan hayata gözlerini yumdu. Aradan geçen kısa ve kendisi için ölüm kalım mücadelesi ile dolu olduğu anlaşılan döneme karşın, Prof. Sagan gelen bu davete –kısa da olsa- bir cevap yazabildi. Sevgili Carl Sagan, festivale gelebilecek durumda olmadığını söyleyerek, vakfa başarılar diliyordu.
Carl Sagan’ın hayata gözlerini yummasının ardından, “Gökbilimi, Büyük Ustasını Kaybetti” başlığıyla Cumhuriyet Bilim Teknik’e bir yazı yazan Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, 11.1.1997 tarihli yazısını,
“… Vakıf yönetimi, şenlik sırasında Prof. Sagan’ın son yayımlanan kitabı “Hayalet Dolu Dünyada Bir Işık: Bilim”i Türk okuyucusuna sunmayı planlıyor ve bu mutluluğu kendisi ve ülkemiz kamuoyuyla paylaşmayı umuyordu. Ne yazık ki artık Sagan’ın eserleri ile yetinmek ve onun bıraktığı yerden devam etme görevini daha yüksek bir heyecanla sürdürmek durumundayız.”
ifadeleriyle sonlandırıyor, Carl Sagan’ın bıraktığı mirası sürdürme çabalarının önemini tekrarlıyordu.
Ülkemizde, bilimi sevdirme ve tanıtma çabasıyla; çeşitli konferanslara, televizyon ve radyo konuşmalarına katılarak, yazılar yazarak, bilim karşıtlığıyla savaşını sürdüren Prof. Özel, 1970 yılında ODTÜ Fizik bölümünden mezun olduğu günden bu yana öğretim üyesi ve öğretmen olarak, onlarca yüksek lisans ve doktora öğrencisi yetiştirmiş, binlerce öğrenciye ve bilim severlere, yaptığı popüler bilim sunumları ile TÜBİTAK tarafından defalarca basılan “Gökyüzünü Tanıyalım” kitabı ve yazdığı onlarca yazı ile ulaşmış ve onları bilimin ve astronominin güzelliği ve büyüsü ile tanıştırmıştır.
Bilim kültürünün ne denli çekici olabileceğini bizlere tekrar hatırlatan bu küçük notumuzda; heyecan dolu bilim insanlarının, bilim meşalesiyle etraflarını nasıl aydınlattıklarını görebiliyoruz.
Biz yeni nesillerin görevi olan bilimin meşalesini taşımak ve toplumları aydınlatmayı sürdürmek, bizlere bu konuda örnek olan hocalarımızdan alıp gururla taşıyacağımız bir miras.
Prof. Mehmet Emin Özel’in mektubunun tam çevirisini sunuyoruz:
“Dr. Carl Sagan
David Duncan Professor of Astronomy and Space Studies
Director/ Lab for Planetary Studies
Cornell University
Ithaca NY/USA
Sevgili Prof. Sagan, 25 Ağustos 1996/İstanbul-Türkiye
Size, Mars’taki yaşam (en azından, son dönemde Antarktika’da bulduğumuz) kadar uzaktan bir çağrımız var. Mars ile benzerliğimiz yalnızca aradaki uzaklıktan ibaret de değil. Eğer bilim insanları, bilimin savunucuları ve dostları olarak; giderek yükselen bilim karşıtı hareketlerle mücadelemizi sürdürmezsek ve bilimin halkımız içindeki ayak izini büyütemezsek, ülkemde bilim meşalesinin kaderi de ne yazık ki Mars’taki yaşam gibi olabilir.
Bizler, burada, geniş bir üye yelpazesine sahip bir “Bilim ve Teknoloji Vakfı” kurduk. Kuruluşumuzun üyeleri, başlıca kaygısı günlük yaşamdaki bilimsel bilinci arttırmak ve bilimsel düşüncenin geliştirilmesi sağlamak olan Türk bilim insanları, mühendisler, üniversite personeli, öğrenciler, çeşitli alanlardan uzmanlar, yazarlar, gazetecilerdir. İlk önemli etkinlik olarak bir “Bilim Şenliği” düzenleme kararı aldık. Buradaki temel amacımız ise, bilim merkezi olarak hareket edecek olan bir “Bilim Müzesi” için için kaynak yaratmak ve bu yönde bir kamusal duyarlık yaratabilmek. Hedefimiz olan bilim müzesinin amacı ise, yukarıda bahsettiğimiz etkinlikleri gerçekleştirebilecek bir kuruluş haline gelmek. Şenliğin programı ekli sayfada özetlenmektedir.
Organizasyon Komitesi (OK), beni sizinle iletişime geçmem, sizin yardımınızı istemem ve etkinliğimizin bir katılımcısı olmanızı rica etmem için görevlendirdi. (Ben kendim, bir fizik profesörüyüm ve şu anda, Türkiye’de, Ukraynalı ve Alman meslektaşlarımızla beraber bir radyo teleskop (milimetre dalga boyunda) kurmak çabası içindeyiz. Ayrıca, kamudan ve diğer kaynaklardan mali destek bularak, mevcut tesislerin kullanımını sağlamak ve geliştirmek çalışmaktayız. (Kendim de geçmişte, Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde (Greenbelt-MD) ve Max Planck Radyo Astronomi Enstitüsünde (Bonn, Federal Almanya) görev yapmış ve değerli araştımacı bilim insanları ile çalışma fırsatları bulmuştum.)
Sizi ve eşiniz Druyan hanımefendiyi, şenliğimiz OK adına, bilim şenliğimize “onur konukları” olarak davet etmek istiyoruz. Şenlik katılımcılarımı için; sizin ve eşinizin seçtiğiniz konular üzerinde 1 ya da 2 adet konuşma yapmanız bizi çok mutlu edecektir. Ayrıca şenlik program komitemiz, ziyaretiniz ve konuşmalarınız vesilesi ile sizin son kitaplarınızdan birini Türkçeye çevirmek ve bunun tanıtımını ve Türk okurlarınıza sunuşumuzu, sizinle birlikte gerçekleştirmek istemektedir (“Cosmos”, “Dragons of Eden”, “Contact” gibi bazı önemli kitaplarınızın Türkçeye çevrilmiş olduğunu belki de biliyorsunuzdur). Son kitabınızın çevrilmesinde bir sorun yaşanması durumunda, tadını ve içeriğini aynı derecede eğitsel ve aydınlatıcı bulduğum “Broca’s Brain” isimli kitabınızı da çevirmeyi düşüneceğiz.
Şenliğimizin, Mart 1997 içinde gerçekleştirilmesi planlanıyoruz. Davetimizi kabul ederseniz, tüm giderleriniz OK tarafından memnuniyetle karşılanacaktır. Biliyoruz ki, kısa süreliğine de olsa, İstanbul’da ve ülkemizde bulunmanız ve şenliğimize katılmanız; bizlere, Antikite’den beri bilimin katettiği uzun yolun başlangıç noktası olarak kabul edilen verimli Anadolu topraklarında, bilimin yeni kalelerinden birini daha inşa edebilmemiz için çok önemli bir destek sağlamış olacaktır (burada, Profesör L. Kederman’ın, eğlenceli kitabı “Tanrı Parçacığı”nda kullandığı metafora atıfta bulunuyorum, Prof Lederman (s. 64) bilimin kattettiği uzun ve zahmetli yolu, “iki şehrin hikayesi: Milet ve Waxahachia” başlığı altında, Güney Batı Anadolu’daki, (Milas-Muğla yakınlarındaki) Milet’den Texas-Waxahashia’ya uzanan bir patikaya benzetiyordu). Ayrıca, beğeninize ve ülkemizde geçirmeyi uygun göreceğiniz süreye göre, siz ve Druyan hanımfendi için, Türkiye’nin tarihi mekanlarına (Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı…) ziyaretler planacak ve gerçeleştirilecektir.
Organizasyon Komitemiz adına, sizlere en iyi dileklerimi gönderiyor ve, içten duygularla festivalimize ve ülkemize yaptığımız bu davete olumlu yanıt vermenizi bekliyoruz.

Prof. Özel tarafından Prof. Sagan’a yazılan mektubun orijinal metni
Sevgi ve hürmetlerimle, Marmara Araştırma Merkezi
Mehmet Emin Özel Uzay Teknolojileri Bölümü Bşk.
(Bilim Şenliği Organizasyon Komitesi adına) Gebze-Kocaeli /Türkiye
Bilim ve Teknoloji Derneği
Istanbul/Türkiye
Katılın!
Yorumlar